qızılbash tekeluler


Köyde, Konar, göçerlikle ilgili hiçbir bilgi işaret , yoktur. Hayvancılık maalesef mera yokluğu nedeniyle bitmiştir. 1930 yıllara kadar köyde Halı kilim, Yolluk, Çözcü, Heybe dokunduğu bilinmektedir. Maalesef bu gün bu el sanatları unutulmuştur halı ve kilim tezgahı kalmamıştır. Eski halı, kilim çözgü,örneklerine bazı evlerde rastlanmaktadır. Adet ve ananelerine bağlı bir köydür.Arabacı Bozköy yanındaki günümüzde terkedilmiş olan Ballıobası ile akrabalıkları olduğu ayni aşirete mensup oldukları söylenmektedir. Ayrıca Tekeli isimli Manisa ovasında 2 köy daha vardır. Manisa Merkez ilçeye bağlı Tekeli Köyü ile Salihli ilçesine bağlı Tekelioğlu köyü Teke Türkmenlerinin iskan edildikleri köylerdendir.Aynı aşirete mensup oldukları bilinmektedir. Tekeli aşiretinden olan yörükler her iki köye II Mahmut döneminde yerleştirilmişlerdir.
Sünnileştirilmiş Alevi köylerinden olduğu ile ilgili işaretler vardır.Osmanlı dönemi kayıtlarında Tekelü yörüklerinin alevi oldukları ile ilgili yazılı bilgi vardır. (1)
Prof. Faruk Sümer'e göre, Çaldıran savaşında,Yavuz Sultan Selimin karşılaştığı,Safevi Hükümdarı Şah İsmail(Hatayi) nin ordusunun asli unsurunu Ustaclu, Varsak, Rumlu, Tekeli, Şumlu, Kaçar, Afşar ve Kamanlı Türkmenleri Safevi süvari ordusunu oluşturuyordu.
Hatta Türkmen beyleri Safevi devletinde 14 'hanlık' (üst komutanlık) ve 10 sancak beyliği (valilik) Şah tarafından Türkmen beylerine verilmişti denilmektedir.Alevi olmayan bir aşiretin Şah ismail'in ordusunda ne işi vardı denilebilir. Tekeli aşiretinin alevi olduğu bu bilgi ile kanıtlanmaktadır.(2)(3)
Alevi geleneğinde olan Dede, Ocak, Dede Hayırı, Okuma, Dilek dileme, Tığlama, Ulu Ağaç ve kök altından bebek geçirerek şifa arama, ağaçlara Bez bağlama, gibi geleneksel uygulamalar görülmektedir.


Köye ilk caminin 1814 yılında yapılmış olması ve bu caminin,Türk tipi minare yerine Minber tipi minareli olması dikkat çekicidir.
Şahıs adlarında dede,baba ve anne ismi konulması gelenk olup bu isimlerin konulması ataya saygı olarak değerlendirilir. Ehli Beyt isimleri çok tur. Hasan Ali, Hüseyin Ali, Hasan Hüseyin, Mehmet Ali birleşik isimlerin cok kullanıldığı gözlemlenmiştir.
Alevi bektaşi geleniği ile ilgili uygulma yoktur, tamamen sünnileştirilmiştir. Karaosmanoğlu ailesi ve ayanların yörede hüküm sürdükleri dönemde sünnileştirildikleri kanaatindeyim.
(1) Selim name A.(III.Ahmet Kitaplığı) 3592. Sayfa 87 a-b de belirtilen Alevi, Kızılbaş Oymakları: Ustacalu, Mansur, Afşar, Bayburtlu ,Beyatlı,Tekelü, Eraşlu ve Taleşlu, Türkmen, Çini, Hacılar, Şamlı, Zülkadirli, Arapkirli, Kaçar, Karadağlı, Varsak.
(2) F. Sümer, Safevi Devletinin Kuruluşunda Anadolu Türklerinin Rolü, TTK yay. Ankara 1992, sf. 57 vd., 134.
(3)“Safevi tarihçisi Rumlu(Sivaslı) Hasan / Ahsenü't Tevarih (Tarihlerin en güzeli ) s. 52 adlı eserinde Kızılbaş devletine katılan Türkmen aşiretleri şöyle sıralamaktadır: 906 H.(1500-1501)
Yılının olayları. ...Hakan İskender Şan ( Şah İsmail) Erzincan'ı onurlandırdıktan sonra Şamlu, Rumlu, Tekeli, Zülkadir, Afşar, Kaçar ve Varsak Türkmenlerine mensup müritler ve sufi topluluklarından 7,000 kişi, Karcadağ sufilerinden Muhammet Bey’in evlatları ve yandaşları ile ikiyüz kişiyle, Dünyayı koruyan dergahta toplandılar. (Erdebil dergahı )
Son olarak vurğulamak isterdim ki, Tekeli aşiretinin Alevi olmaları ve bu konudaki tarihi geçmişi üzerine geniş kapsamlı araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.


Bu oymağın dirliği başlıca Hemedan ve Reyy bölgesi idi ki, bunlar en fazla gelir getiren eyaletler arasında sayılıyordu. Ancak Sayın Kale savaşından sonra bu dirlikler Ustacalu ve Şamlular'ın eline geçtiği gibi, Tekelüler'in bir kısmı da Osmanlılar'a sığınmak zorunda kaldı. Bu hadiseden sonra Tekelüler'in yıldızı bir daha parlamamak üzere tamamen söndü. Onlar ikinci derecedeki oymaklar arasına düştüler. Şirvan'ın Osmanlılar tarafından fethi üzerine de Tekelü Erdoğdu Halife ve oğulları oradaki dirliklerini kaybettiler.